Pers Kralı I. Darius’un sonradan ihya ettiği Kral Yolu’nun Gordion’dan Frigya Vadisi’ne doğru uzantısında Midas şehri platosunun kuzeydoğu eteğinde öne doğru çıkıntı yapan kaya kütlesi üzerindeki Frig kaya fasadlarının en görkemli örneğinin önünden geçermiş, 2700 yıl önceki kervanlar, tacirler…
17 metre yüksekliğinde, 16.5 metre genişliğinde, tepe akroteri karşılıklı iki daire parçasından oluşan, alınlık ve cephe duvarı geometrik motiflere sahip zengin bezeme ile süslü bu anıtın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerindeki Frigce yazıtta geçen Midai kelimesi okunuyor. Merkezinde kutsal kapıyı simgeleyen dini törenlerde içine ana tanrıça Matar’ın yani Kibele heykelinin yerleştirildiği büyük bir niş de oyulmuş… Önünde üzeri açık bir avlu ve bir sütunlu galeriden meydana gelen, “Doğa Ana”ya adanmış büyük bir açık hava kült kompleksi bulunuyormuş…
Yazılıkaya ve çevresi, sanki yemyeşil Frigya Vadisi, Kral Yolu’nun batıya uzantısındaki önemli bir kapı olarak egzotik ve gizemli görünüyor… Yani geçenlerin kontrol edildiği, adeta bir antik dönem gümrük kapısı… Kervanlardan vergi alınan bir askeri nokta…
Ana kayaya açılan sınırları oluşturan kaya kütleleri üzerine figüratif kabartmalar işlenmiş rampalı yolun Kral Yolu olarak açıklanmış olması, doğru iz üzerinde olduğumuzu gösteriyordu… Anıtsal ölçekli basamaklı sunaklar, girişleri platodan başlayan kaya merdivenleriyle inilen tonoz örtülü iki kaya tüneli ve güneybatı yöndeki alt terastaki anıtsal kaya sarnıçları, buranın aslında ne kadar zengin yapılarla oluşturulduğunu kanıtlıyor. Yerleşmeyi çevreleyen yüksek ve sarp volkanik kayalarda ise basamaklı sunaklar, nişlerden oluşan çok sayıda kült yapılar ve oda mezarlar da görülüyor. Anadolu’nun en eski yerlileri “ışık insanları” Luvilerin “Kuwawa” dedikleri, akarsu ve koruların kutsal annesi Kuabaula, yani Kibele, “Bir baş sallayışımla göğün bütün parlak doruklarını, denizin sağlık estiren rüzgârlarını ve yeraltının hüzün dolu sessizliğini yönetirim.” diyerek, tüm Anadolu insanının ilk idolü olmuş… Bu Midas kenti de, o dönemler dünyasının dini metropolüymüş sanki…
Gizemli Kümbet Vadisi’nin sarp kayalık tepesinde Yapıldak Asar Kale, daralan Kral Yolu geçidini korurmuş. Dağınık bir şehir gibi, orman içinde her kayalıkta karşınıza çıkan tapınaklar, 2800 yıllık aslan anıtları, mızraklı savaşçıların yılana sarıldıkları rölyefler ve derinleştikçe yanındaki sert zemine geçilmiş binlerce yıllık teker izleri ile Frigya, Antik Yollar araştırmamızın önde gelen kanıtlarıydı...