Sadece Kral Yolu’nun Persepolis’ten Anadolu’ya girdiği hat değil, Hindistan’dan başlayan on binlerce kilometrelik büyük ticaret yolunun Nusaybin tarafında Zerzevan Kalesi’ne uğrayarak Diyarbakır Dağkapı’ya giden hattaki Romalılar tarafından döşenmiş köprüler, halen sapasağlam duruyor. Özellikle de nehirleri, çayları geçen kısımları halen sapasağlam duruyor.
Dicle vadilerinden geçen antik yollar, Zerzevan Kalesi gibi üslerle korunmuş.
Hatta, bilinen Roma yollarından çok daha geniş, çift yönlü bir yoldan bahsediyoruz. Sadece fethedilen yerlere, askerlerin, lejyonerlerin, orduların taşınması için değil, her gün yüzlerce kervanın gidip geldiği yoğun ticaret trafiği için yapılmış yollar… Son hali 2 bin yıl önce Romalılarca 2 metre kazılıp üstüne Diyarbakır’ın özel bazalt taşlarıyla döşenmiş ve sağlamlaştırılmış bu ana antik yol, Taş Devri’nin öncesinden bu yana yerleşim merkezi olmuş Diyarbakır’ın ne kadar büyük ve ne derece önemli bir şehir olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Mezopotamya ile Anadolu medeniyetleri arasında tam bir sınır olan Diyarbakır, güneyden, doğudan, batıdan ve kuzeyden gelmiş her topluluğun kendi bildiğini yanında getirmesiyle burada tüm bölgelerin gelenekleri kaynaşmış… Sonuç ise, kültürlerin zenginliği olmuş…
Mezolitik Dönem’den mağara yerleşimleri ve Çayönü Tepesi’ndeki dünyanın en eski köyü, Dicle’nin bereketiyle 10 bin yıl öncesinde göçebelikten yerleşik hayata geçildiğini akla getiriyor.
Asurlulardan itibaren bölge valilik merkezi olan Diyarbakır’a, tarih öncesi ve sonrasında tüm güçler egemen olmak için savaşmışlar. Hatta, Büyük İskender’den Timur’a kadar burayı ele geçirmek, bölgeye hükmetmek anlamı taşımış.
5,5 kilometre uzunluğunda 5 metre kalınlığında devasa siyah bazalt surlar, 16 kale ve 5 kapı ile son hali Orta Çağ askeri mimarisinde inşa edilerek şehir korunmuş. Dış kalede bile, aralarında geniş bir yol olan 82 burç ile Diyarbakır hep savunulmuş.
Antik çağlardan başlayan Karasu, Sancak, Ambar Çayı, Halilviran, Haburman, Malabadi, Çingüş, Siğnek ve Devegeçidi köprülerinin hepsi birbirinden ihtişamlı… Fakat, Perslerden bu yana en çok önem verilen en büyükleri ise Ongözlü köprü olmuş… Hanlar ve kervansaraylar da, Diyarbakır’dan transit geçen kervanların konakladığı yerler olarak binlerce yıldır ayakta kalmışlar.